28 Mayıs 2014 Çarşamba

ÇOCUĞA ÖLEN YAKININ HABERİNİ NASIL VERMELİ ?

  Yakın zamanda yaşadığımız ve herkesi derin hüzne boğan Soma faciası birçok çocuğun babasını kaybetmesine sebep olmuştur. Tabi bu durum farkındalık yaratılması gereken bir soruyu beraberinde getirdi, çocuğa ölen yakının haberi nasıl verilmeli ?
  Ölüm insanlığın en büyük gerçeğidir ve günümüzde bundan kaçınmak mümkün değil. Bu  derece kaçınılmazlığı ve sonrasında ki bilinmezliği insanda çaresizliği de beraberinde getiriyor.Yakın bir arkadaşın, akrabanın ölümü ise baş etmekte zorlandığımız en zor ve stresli yaşantılardandır. Bu durum, inancı ne olursa olsun yetişkinde bile bu kadar zorken, çocuk için ne kadar zor olduğunu tahmin etmekte zorlanmamız çok normal. Bir çocuk tarafından aile onun hayatta kalabilmesi, konforunun sağlanabilmesi, en önemlisi de en çok ihtiyacı olan sevgiyi görebilmesi için tek yer olarak algılanır.
  Çocuklar ölümle erken yaşlarda ilgilenmeye başlarlar. Anne baba konuşmalarını dinleyerek, televizyondaki ölüm haberlerine dikkat ederek anlam çıkarmaya çalışırlar. 0-4 yaş döneminde bu kavram bulanıktır. Pek etkilenmiş görünmezler. 5 yaşlarından itibaren ölüm yavaş yavaş korkutucu olmaya başlar.Çocuk anne- babasının ölmeyeceğini sıklıkla sorar. Eğer aile ölümün uykuya benzediğini söylemişse kimi çocuklarda yatmaktan ve uykuya dalamaktan korkma davranışı ortaya çıkabilir. 5- 6 yaşlarında çocuklar ölümle hastalık, yaşlılık arasındaki ilişkiyi kurmaya başlar. Bu sebeple bazı çocuklarda büyümekten korkma, hastalıklara karşı aşırı tepki verme durumuna rastlanır.
  Çocuklar özellikle anne babalarını veya çok bağlandıkları bir yakınlarını kaybettiklerinde çok ciddi sorunlar yaşayabilirler.Bu nedenle Ölüm haberini çocuğa verecek kişinin en yakını olması, sığınacağı dayanacağı kişinin olması gerekir. Anne ya da babanın ölümünde bu görev sağ kalan eşindir. Kendini toparladıktan sonra bu görev geciktirilmeden yapılmalıdır. Gerçek, çocuktan uzun süre gizlenmemelidir. Ani ve beklenmedik ölümlerde çocuğa alıştırma zamanı tanınması daha doğrudur. Önce ağır hasta olduğu, hastanede yattığı söylenebilir. Daha sonra çocuğa, anne ya da babanın Allah'ın yanına cennete gittiğini, onu artık göremeyeceğimiz ve özleyeceğimiz için çok üzgün olduğumuzu fakat kendisinin orada rahat ve mutlu olduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonra hep yanında olacağınıza bu acıyı birlikte atlatacağınıza dair güven verici konuşma yapılmalıdır. Çocuğun ölümle ilgili soru sorması desteklenmeli, cevaplandırılmalıdır. Ancak nasıl açıklayacağımızı bilemediğimiz durumlarda "Bunun cevabını ben de bilmiyorum." diyebilmeliyiz.
  Ölümün hemen sonrasında çocuğun çok iyi tanıdığı bir akraba yanında kısa süre tutulması, cenaze evinde kontrol edilemeyecek olan yanlış tutumlardan çocuğu uzak tutmak için faydalı olabilir. Dövünmeleri, haykırışları ağıt yakınmaları çocuğun yanında yapmak yanlış olduğu gibi, çocuğu eğlendirmeye çalışmak, ortada üzücü bir durum yokmuş gibi yapay davranmak da doğru değildir. Okul çağına gelmemiş çocukları cenaze, gömülme töreninden uzak tutmak gerekir. Halk arasında "soğuk yüzünü görmeli" geleneği yanlıştır. Özellikle deforme olmuş cenazelerde (trafik kazası, yanma vb.) çocuğu sakınmak önemlidir. Diğer cenazelerde ise okul çağındaki çocuğa durum anlatıldıktan sonra onun kendi isteğine göre hareket edilmelidir. Görmek isteyen çocuk engellenmemeli, istemeyen çocuğa da cenaze zorla gösterilmemelidir.

Kaynak : http://www.psikorehber.com/soru-cevaplar/o/olum-ve-cocuk/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder